anneanne tavsiyesiannelikblogdoğumeğitimevlatevlilikgüzelhamilehuzurkadınkadın doğumkitapmutlulukokulöğrenci
EYVAH ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR!
"Benden ayrılırken ağlar mı acaba?
Okulunu sevecek mi? Ya arkadaşlarını?
Bir şey istediğinde öğretmenine söyleyebilecek mi? Öğretmeni ya duymazsa sesini...
Yemeğini yer mi, suyunu içer mi canı istediğinde?
Onu istemediğimi düşünür mü acaba, ya da artık sevmediğimi?
Terlediğinde öğretmeni görüp değiştirir mi üstünü?
Çok kırılgandır o, biri kalbini kırar mı?
Okulu sevecek mi? Ya öğretmenini, arkadaşlarını?
Benden ayrılırken ağlar mı acaba?"
Çocuğu okula başlayacak pek çok ebeveynin aklından geçen sorulardır bunlar. 2 sene önce henüz 3,5 yaşındayken kızımı elinden tutup okula götürürken benim de zihnimde dönüp duruyordu hepsi. Ama yüzüm hep güldü, dilim aklımdakini söylemedi hiç ona... Neticede ayrılık korkusu yaşamadan, her gün bize hoşçakal diyerek okuluna koşa koşa giden bir evladı uğurladım her gün okula.
10 yıllık öğretmenlik, 2 yıllık velilik tecrübeme dayanarak şunu çok net söyleyebilirim: Okula alışamayan çocuk yoktur, okula alışamayan ebeveyn vardır. Çünkü çocuklar yeni durumlara en kolay uyum sağlayan canlılardır. Çok sevdiği oyuncağı kırılan bir çocuğa bile birkaç etkili taktikle kahkaha attırabilirsiniz. Çocuklar tecrübe ederek öğrenirler. Yani ilk kez okula gidecek olan çocuğun zihninde tam anlamıyla bir okul canlanmaz. Çocuk okulu görerek tanır, okuldaki yaşanmışlıklarıyla okulu öğrenir. Bu yüzden okula alışamayacak çocuk yoktur.
Okulun ilk gününü kabus gibi değil güzel bir anı olarak hatırlamanız için işte sizlere birkaç tavsiye:
* Çocuğunuzu sürece dahil edin. Çantasını, suluğunu birlikte seçin. Araç gereçlerini birlikte hazırlayın ki kendini o sürece dahil hissetsin.
* Çocuğunuza okulun nasıl bir yer olduğunu, orada neler yapacağını önceden anlatın. Bir gezi planladığınızda nasıl ki öncesinden nerelere gideceğinizi, neler yapacağınızı bilmek isterseniz; çocuğunuz da ilk defa gideceği "okul" denen yerde ne yapacağını bilmek isteyecektir. Bilmek her zaman insanı rahatlatır.
* Çocuğunuzun sabah uykusunu almış şekilde kalkacağı bir saatte uyumasına özen gösterin. Uykusuz olduğu zamanlarda çocuklar da bizler gibi daha gergin ve duygusal olurlar.
* Çocuğunuzun korku ve kaygılarıyla dalga geçmeyin. Okulu anlattığınızda size saçma gelen sorular sorabilirler ya da gereksiz korkulara kapılabilirler. Unutmayın ki "okul" denen yere çocuğunuz ilk kez gidecek ve inanılmaz bir hayal gününe sahip :) O yüzden her sorusunu ciddiye alın ve samimiyetle cevaplayın.
* Çocuğunuzun size olan güvenini sarsmayın. Unutmayın ki okul onun için farklı bir ortam ve sizden ayrılarak gitmesi gereken bir yer. Yani ayrılık yeterince zor. Ancak çocuğunuz okul saatinin sonunda tekrar size kavuşacağını bilirse ve her gün söz verdiğiniz saatte onu almaya gelirseniz, çocuğunuz size güvenir ve bu kısa süreli ayrılığı kabullenir.
* Çocuğunuza okulda ne kadar kalacağını somutlaştırarak anlatın. Örneğin uyum haftası için "3 çizgi film uzunluğunda orada kalacaksın ve ben gelip seni alacağım" dediğinizde çocuğunuz okulda kalacağı süreyi daha somut olarak kavrayacaktır.
* Özellikle okulun ilk günlerinde hiç devamsızlık yapmayın. Çocuğunuzun okula kolay alışması için düzenli olarak gelmesi gerekir. Çocuğunuz devamsızlık yaptığında sınıftaki diğer arkadaşları daha çabuk adapte olacak ve bu da çocuğunuza olumsuz yansıyacaktır.
* Tutarlı olun. "Bugün karnın ağrıyorsa okula gitmeyebilirsin." dediğinizde bilin ki yarın o karın daha çok ağrıyacak. Ya da bugün 5 dakika ağlamayla sizi okula gitmemeye ikna eden çocuğunuz yarın belki yarım saat ağlayacak. O yüzden okul günlerinde okula gitmesi gerektiğini söyleyin ve gerçekten okula gitmesine mani olacak bir durum olmadıkça çocuğunuzu ağlasa da okula getirin. Emin olun ki siz yanından ayrıldıktan en fazla 5 dakika sonra susacak ve arkadaşlarıyla birlikte eğlenmeye başlayacak.
* Vedalaşmayı çok uzun tutmayın. Bu belki de en büyük tavsiyem sevgili anne babalar. Vedalaşmayı çok kısa tutun hatta eğlenceli hale getirin. Kendi aranızda bir el çakma hareketi bulup, o hareketle vedalaşabilirsiniz mesela. Ama asla çocuğunuza uzun uzun sarılıp, öpüp, koklayıp vedalaşmayın. Çünkü insanlar uzun ayrılıklarda böyle vedalaşır ve sizin ayrılığınız o kadar uzun olmayacak :)
* Çocuğunuzu kıyaslamayın. "Bak arkadaşın hiç ağlıyor mu?" "Bak o sırasına nasıl oturmuş" gibi sözler çocuğunuzu yaralamaktan başka bir işe yaramaz. Çocuğunuzun kaygılarını dikkate alın ve her çocuğun biricik ve farklı olduğunu unutmayın.
* Öncelikle siz rahat olun. Çocuklar sünger gibidir. Siz ne hissederseniz onlar da sünger gibi o duyguları emer ve aynısını hisseder. Kendisini okula götüren gergin bir anne gören çocuk; aynı duyguyu hissetmeye başlar. Kaygılı anne baba, kaygılı çocuk demektir. Siz ne kadar mutlu gözükürseniz çocuğunuz da güne o kadar mutlu başlayacaktır.
Ve son olarak; bu muhteşem günün tadını çıkarın :) Hayatta bazı anların tekrarı yoktur. Bu gün de onlardan biri...
Dilerim ki yıllar sonra gülümseyerek hatırlayacağınız bir "okulda ilk gün" yaşarsınız.
Sevgilerimle...
0 yorum