BU SON OLSUN!
Bir kadın "ölmek istemiyorum" diyerek can verdi...
Bir çocuk " anne lütfen ölme" diyerek haykırdı çaresizliğini...
Şiddet aslında hep yanıbaşımızda. Bu raddeye gelene kadar kendi ellerimizle besliyoruz onu çoğu zaman farketmeyerek. Ufacıkken kazıyoruz bazı şeyleri zihinlere.
Bir erkek bebek doğuyor bir evde; yavaş yavaş büyüyor. "Büyüyünce çok can yakar" diye seviyoruz mesela yakışıklı(!) erkek çocuklarımızı. Can yakmayı caiz kılıyoruz.
Veya okulda bir kız arkadaşıyla tartıştıysa, belki biraz itişip kakıştıysalar; "Erkek adam kızdan dayak yer mi" diyoruz. Dayak atan o değil sen olmalısın mesajı işleniyor o ufacık beyinlere.
"Aslan oğlum, paşam; sen otur ben getiririm" diyor evladını çok seven analar. Her istediği önüne geliyor prenslerimizin.
Aynı anda 3 kızı idare etmek "adamlık"tan sayılıyor, kıskançlık sevdadan... Erkeğin elinin kiri oluyor bazı şeyler ama kadının yüz karası...
Böyle büyütüp sonra da oğlumuza "kız alıyoruz" sanki satılık bir şeymiş gibi kadın!
Bir tarafta da bir kız evlat büyüyor başka bir evde. "Sen kızsın" diyoruz ona. "Seni kimseler almaz, evde kalırsın bak" diyoruz ev işi yapmayınca (sanki evlenmek zorundaymış gibi) Hizmet etmeyi öğreniyor sürekli. Biraz sesi çıkacak olsa baba yumruğunu vuruyor masaya (iyi ihtimalle), kız "tamam" diyor her şeye...
Göğüsleri büyüyor, "sakla" diyoruz. Etek giyiyor "kısa" diyoruz. Okul diyor "olmaz" diyoruz. Sevgilim diyor "ayıp" diyoruz. Evlenip yuva kuruyor ama bakıyor ki düşündüğü gibi mutlu olamıyor; "gelinlikle çıktın kefenle girersin bu eve" diyoruz...
Sonra bir gün gazetelerin 3. sayfa haberlerinde okuyoruz o paşa gibi büyütülen adamla evlenen kadının hikayesini. İsimler değişiyor ama içerik pek çoğunda benzer ne yazık ki. "Namus cinayeti" "Kıskanç sevgili" "Eski koca cinneti"... Başlıyoruz hep birlikte konuşmaya. Bu son olsun diyoruz, unutmayacağız diyoruz ve bir sonraki şiddet haberine kadar zihinlerden yavaş yavaş siliniyor her şey...
Lütfen yapmayın sevgili anne babalar! Çocuklarınızı cinsiyetine göre yetiştirmeyin; bir insan gibi yetiştirin. Evladınız kız da olsa erkek de olsa ona ev işlerini öğretin. Yardımlaşmayı öğretin, hayatı paylaşmayı öğretin. Şiddetten uzak durmayı öğretin. Kadın-erkek demeden her insanın kıymetli olduğunu öğretin... Bir canın ne kadar kıymetli olduğunu öğretin. Kızlarınızı okutun. Okutun ki elinde mesleği olsun. İşler kötü gittiğinde dayanmak zorunda kalmak yerine kendi hayatını kurabilsin sil baştan. Oğullarınızı eğitin. Eğitin ki işler kötü gittiğinde eşini öldürmek yerine medenice ayrılmayı bilsin. Kadını malı gibi görmesin. Evlendiği kadın onun yemeğini yapan, ütüsünü yapan, yatağını paylaşan, çocuk doğuran kişi olmasın sadece. Eşi olsun, hayat arkadaşı olsun. Gücü yettiği için can yakan değil, yara saran olsun...
Ve dilerim ki;bizler bir daha böyle bir güne uyanmayalım. İnsanlığımızdan utanmayalım. BU SON OLSUN!...
0 yorum